Kapıya unvanlar yazdırırlar
Geliştirilir ihtişamlı mekanlar
Bir koltuk kadar olamazlar.
Makamın arkasına sığınırlar...
Ziyaretçileri hızla çoğalır
Koltuğu ve unvanı kullanır
Sekreterleri de alıştırmışlar
Onlar bu işe çoktan yatkınlar.
Aradığınız da ya " dışarıdalar",
Yada "önemli bir toplantıdalar"
Kafalarındaki büyükleri ararlar
Başkaları hiç işe yaramazlar...
Sürekli kendilerini anlatırlar
Makam ve menfaat verenlere
Nezaketle çifte takla atarlar
Hızla yükselmeye başlarlar...
Kuvvetlilerden birine sığınırlar
Tam dalkavukluğa başlarlar.
Her konuyu bilir ve uzmanıdır
Uyanıktır çaktırmadan dolandırır
Bulamazsın çoğu zaman yerinde
Farklı karşılanırsın her seferinde
Bulursun, kibarca usulen kovar.
Yada yalanlarla ve gırgırla boğar...
Ah cüceler etrafını aramayanlar
Kaybolunca makamlar,unvanlar
Kalmadı arayıp hal hatır soranlar
Zavallılar... Nasılda yalnızlar..
Ülkenin battığını o zaman anlarlar
Başlar başkasına saygılı davranışlar
Etrafını; menfaat dağıtan güç sanırlar
Yaptıkları eski taklacı alışkanlıklar...
Zamanla değiştiğini söyler çevresine
Getirirler yeni önemli bir göreve
Yalancılık olmuş onun için hüner
Bakarsın eskisinden daha beter
Oysa bunlar; bilemezler!
Menfaat için; eğdirilen baş
Bir daha yerine doğrulamaz...
Yürekleri eskisi gibi adil, temiz
Ve asla asil çarpamaz ...
Tazelemeli tekrar imanı
Daha boyutlu, derinden
Başlamalı yeni bir hayata
Bilgiyle, tertemiz yeniden
Ercan ÇELİK-Ankara |