ERCAN ÇELİK

 İstiyorsak; güneş olsun sevgimiz; gülümsesin, yüzümüz yüzünüze, Kardeşlik ve birlik içinde, mutlaka selam vermeliyiz birbirimize  

    Son Dakika :   
 
 

SENTURK

 

 

 

 AROMATİK TIBBİ BİTKİLER                 

EZAN OKUMA 

Ana Sayfa
Kuran-ı Kerim Değişik Dillerde
İletişim
Ercan ÇELİK Özgeçmiş
Günlüklerim
Ziyaretçi Defteri

 

 

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

MARMARA ADASI

1-ÖzelAĞAÇLANDIRMA

ÇÖPDEN MAZOT ÜRETİMİ

                         



SERA ETKİSİ KARBONDİOKSİT ARTIŞLARI


Marmara Adası Özel Ağaçlandırma


Küresel Isınma Ve Ağaç"Ercan Çelik"

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  915066
Bugün Ziyaretçi :  629
Aktif Ziyaretçiler :  113

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK ve DOĞAL HAYAT    HAYVANLAR ALEMİ FOTOĞRAFLARI

KARABAĞ HOCALİ AZERBAYCAN TÜRKÜ KATLİAMI FRANSIZ GAZETECİYİ ŞAŞIRTTI

 

BİTMEYEN SORUN
DAĞLIK KARABAĞ TRAJEDİSİ

 
Dağlık Karabağ, hukuken Azerbaycan sınırları içinde bulunan, ancak fiilen Ermenistantarafından işgal edilmiş olan bir bölge. Burada yaşayan Azerbaycanlıların tamamı ya öldürülerek, ya da göçe zorlanarak yok edilmiş. Bu insanlık trajedisine 20 yıldır çare bulunamıyor.

Sovyetler Birliğinin dağılma süreci devam ederken Ermenistan ile Azerbaycan arasında patlak veren Dağlık Karabağ sorunu, 20 yıldır bir çözüme kavuşamamış bulunuyor. Bu yüzden de, evlerini, köylerini terk etmek zorunda kalmış olan binlerce insan, 20 yıldır çok zor koşullar içinde mülteci hayatı yaşıyor.

Nasıl başladı?

Dağlık Karabağ sorununun başlangıç tarihi 1988. Ama biz daha öncesine gidelim. 1748-1805 yılları arasında, burada Penah Ali Han tarafından kurulan Karabağ Hanlığı hüküm sürmekteydi. 1805’te, Ruslar Karabağ Hanlığını kontrol altına aldılar ve 1813’te de, Gülistan Anlaşmasıyla ilhak ettiler. 1822 yılında Karabağ Hanlığı ortadan kaldırıldı. 1783’te Knez Potyomkin, Çariçe II. Katerina’ya yazdığı mektupta: “Fırsat bulunca Karabağ’ı hemen Ermenilerin kontrolüne vermekten ve böylece Asya’da bir Hristiyan devlet kurmaktan“ bahsetmekteydi. 19. yüzyılda, bölgeye Anadolu’dan ve İran’dan Ermeni göçleri yaşandı. Dönemin Rus tarihçilerine göre, bu süreç boyunca, en az 1.000.000 Ermeni Kafkasya’ya göç ettirilmişti. 1832 yılı resmi nüfus sayımında Karabağ bölgesinin %64.4’ü Müslüman %34.8’i Ermeni olarak kayda geçmiştir. Çarlık Rusyasının diplomatı Griboyedov Ermeniler için çalışıyor ve “talihsiz Ermeni kardeşlerimin yoluna başımı koymaya her an hazırım” diyordu.

Yine de, Dağlık Karabağ hep Azerbaycan sınırları içinde kalmaya devam etti. 1918 yılında kurulan ilk Azerbaycan Cumhuriyeti’nin içinde de Dağlık Karabağ varlığını sürdürdü. Sovyet dönemi öncesinde Ermeniler Dağlık Karabağ’da azınlıkta iken, Sovyet döneminde de gerçekleştirdikleri sürekli göçlerle, 1988’de nüfusun yaklaşık yüzde 75’ini oluşturur hale geldiler.

O tarihte, Sovyetler Birliği içinde Azerbaycan’a bağlı özerk bir bölge olan Dağlık Karabağ’ın Ermeni çoğunluğundaki Parlamentosu, Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti ile birleşme kararı aldı. Ama, 1989 yılında, Kremlin, Dağlık Karabağ’ın bu kararını geri çevirip, bölgeyi yeniden Azerbaycan’a bağladı. Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başladığı 1991 yılı sonunda, otorite boşluğunu fırsat bilen Ermeniler bu kez de Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ilân ettiler. Bu durum, Dağlık Karabağ ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında silahlı çatışmaların da fitilini ateşlemiş oldu.

Dağlık Karabağ, 8 Mayıs 1992’de Ermeniler tarafından işgal edildi. Burada öldürülen Azerilerin sayısı 20 000’i geçiyor. Aynı yıl, 18 Mayıs’ta, Dağlık Karabağ ile Ermenistan’ı ayıran Laçin bölgesi işgal edildi. Ermeni saldırıları 1993’te de devam etti ve Kelbajar, Agdam, Fuzuli, Jabrayil, Gubatlı ve Zangelan gibi, Dağlık Karabağı çevreleyen bölgeler de Ermenilerin eline geçti. Sonuçta, bir çok insan yaşamını yitirdi, binlerce aile yurdunu terk edip mülteci oldu, ve 1994 yılından bu yana Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’si Ermeni işgali altında bulunuyor.

Aslında Karabağ ile Dağlık Karabağ’ı birbirine karıştırmamak gerekiyor. Dağlık Karabağ, 18000 km2 yüzölçümüne sahip Karabağ’ın içinde yer alan 4392 km2’lik bir bölge. Halen işgal altında bulunan Azerbaycan toprakları, Dağlık Karabağ ile çevresindeki diğer arazileri kapsıyor.

Kaçkınlar”

Halen, 9 milyon nüfuslu Azerbaycan’da 1 milyondan fazla göçmen yaşıyor. Yani ülkedeki her 9 kişiden 1’i mülteci konumunda. Azerbaycan’da mültecilere “kaçkın” diyorlar. Ülkedeki kaçkınların sayısı toplam nüfusun yüzde 13’üne denk geliyor. Bu insanlar 20 yıldır tam bir insanlık dramı yaşıyorlar. İçlerinde, yaşlananlar, sakat olanlar, kimsesizler ve işsizler var. Göçmen olarak doğan çocukların sayısı da sürekli artıyor.

Göçmenlerin üçte biri Bakû ve Sumgayıt şehirlerinde yoğunlaşmış durumda. Genellikle devletin tahsis ettiği sosyal mekânlarda yaşıyorlar. Bu mekânların alt yapıları ise, sağlıklı bir yaşam sürdürmeye yetmiyor. Azerbaycan toplumunda yoksul kesimin en alt tabakasını oluşturan göçmenlerin en önemli gelir kaynağı devlet yardımlarından oluşuyor.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş, 1994 yılında, Rusların arabuluculuğu ile imzalanan ateşkesle durduruldu. Ardından, “Minsk Grubu” gözetiminde görüşmelere başlandı ve iki tarafı da memnun edecek çözümler arandı. Çözüm için çok sayıda öneri yapılsa da, henüz somut bir sonuca ulaşılmış değil. Bugün de, sorunların yakın bir gelecekte çözüleceğini söylemek zor.

Dağlık Karabağ’da artık hiç Azerbaycanlı yaşamıyor. Savaşın neden olduğu toplam ölü sayısı 30 bin. Sadece, Ermenilerin 1992 yılında yaptığı Hocalı katliamında 613 kişi öldürülmüş, 487 kişi de sakat bırakılmış. Savaş nedeniyle Azerbaycan’ın uğradığı maddi zarar ise 22 milyar doları buluyor.

 

Ekleyen:  Ercan ÇELİK
Ekleme Tarihi:  2.3.2019
İzlenme:  1400
Yazdır:Yazdır
 
Eklenen Yorumlar 
Bu Konuda En Çok Okunan Yazılar
 
KÜRESEL ISINMA VE AĞAÇ
İnsan hareket ve etkinliklerinin bir başka deyişle aktivitelerinin başlaması ve devam etmesi atmosferde sera gazlarını oluşturarak, bizim iklimlerimizi ciddi şekilde etkileyip kaçamayacağımız uzaklaşamayacağımız olağanüstü bir olayı çağırdı. Bu olay
Ercan ÇELİK [ 12.1.2013 Devamı
 
CEViZ'iN İNSANA VE İNSANLIĞA FAYDALARI
Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor. Asya'da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor...Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncı,depras
Ercan ÇELİK [ 26.3.2015 Devamı
 
BİZ TÜRKÜZ ANADOLU ERLERİYİZ;YOLUMUZ, İNSANLIĞIN YÜCELME YOLU,
YOLUMUZ:Muhteşem Denge Korunarak,
Öğretilmiş Çaresizliğe Karşı, Pozitif Düşünce Geliştirilerek, Ülkenin ve Ülkelerin Kaynaklarının Verimli Ve Kaliteli Kullanılması...

Ercan ÇELİK [ 12.1.2013 Devamı
 

CEVİZİN İNSANAveİNSANLIĞA FAYDALARI

  • En Çok Okunanlar
  • VATANDAŞLARIMIZA VE ...
  • Rahmetli Gün SAZAK H...
  • LİMAN BAŞKANLIKLARI ...
  • TERÖR NEDEN AZAR, Sİ...
  • Türk Milliyetçisi, Ü...
  • ÇEVRE BAKANLIĞI'...
  • TİCARET BANKALARI ...
  • ÇALIŞMAK,ÇALIŞMAK ÜR...
  • TÜRKİYE CUMHURBAŞKA...
  • ADALET BAKANLIĞINA (...
  • ERCAN ÇELİK KİMDİR...
  • ERCAN ÇELİK MARMARA ...
  • ÇEVRE Şehircilik Ve ...
  • ÇALIŞANLARIN ORTAK O...
  • ATATİM İNŞAAT İMAR M...
  •  
  • En Son Eklenenler
  • TİCARET BANKALARI ...
  • VATANDAŞLARIMIZA VE ...
  • Rahmetli Gün SAZAK H...
  • TÜRKİYE CUMHURBAŞKA...
  • LİMAN BAŞKANLIKLARI ...
  • Türk Milliyetçisi, Ü...
  • ÇEVRE BAKANLIĞI'...
  • ÇALIŞMAK,ÇALIŞMAK ÜR...
  • TERÖR NEDEN AZAR, Sİ...
  • ADALET BAKANLIĞINA (...
  •  

     

    Her Hakkı Saklıdır. ERCAN ÇELİK© 2013 Tasarim : Linear Yazilim