MUSTAFA KEMALİN SAKLANAN ŞECERESİ
ALINTI;Atatürkün Saklanan Seceresi Prof Dr. ALİ GÜLER
Atatürk'ün memleketi, soyu ve geçmişi hakkında yayınlanmış birçok eser ve ortaya atılmış birçok iddia vardır. Özellikle iddiaların çoğunluğu bilgi ve belgeye dayanmayan, ilmi geçerliliği olmayan iddialardır.
Mustafa Kemal Atatürk, değişik araştırmalarımızda da ortaya konulduğu gibi, hem baba hem de anne tarafından Türk'tür. Eldeki bütün belgeler ve bilgiler bu konuda hiçbir tereddüde yer bırakmayacak kadar açıktır. Hem ailesin de, hem de kendi şahsında muazzam bir "Türklük bilinci" vardır. Elinizdeki bu eser, çok yeni bilgiler ve belgeler ışığında Atatürk'ün hem baba, hem de anne soyuna mensup olan şahısların tespit edilebilenlerini "soyağacı" olarak ortaya koymaya çalışılmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)
Atatürk'ün Saklanan Şeceresi Alıntıları - Sözleri
1.5.Emine: Atatürk'ün halası. Babaannesi Ayşe Hanım'ın Kızıl Hafız Ahmet Efendi'nin ölümünden sonra Halil Efendi ile yaptığı ikinci evlilikten doğdu.Zübeyde Hanım'dan 3 ay sonra(1923) İstanbul'da vefat etti. Annesi Zübeyde Hanım'ın Ragıp Bey ile yaptığı ikinci evliliğe tepki gösteren Mustafa Kemal'in evi terk ederek yanında kaldığı Horhor(Horhorsu) Mahallesi'nde oturan halası Emine Hanım bu halasıdır.
Mustafa Kemal Atatürk, değişik araştırmalarımızda da ortaya konulduğu gibi, hem baba hem de anne tarafından Türk'tür. Eldeki bütün belgeler ve bilgiler bu konuda hiçbir tereddüde yer bırakmayacak kadar açıktır. Hem ailesin de, hem de kendi şahsında muazzam bir "Türklük bilinci" vardır. Atatürk, hayatı boyunca Türklük bilincinin farkında olmuş, Türk tarihi boyunca gelmiş geçmiş bütün Türk devlet adamları içinde Türklükle ilgili en güzel sözleri kendisi söylemiş; Türk yaratılmaktan, Türk milletinin bir mensubu olmaktan daima gurur duymuştur.
"Hayatta yegane övüncünün ve servetinin Türklük olduğunu" söyleyen Mustafa Kemal Atatürk; "hangi asil aileye mensup olduğu" sorusuna, Avrupa Hun İmparatoru Attila gibi "asil bir milletin evladı olduğunu" söyleyerek cevap vermiş; bir başka vesile ile de "bütün soy gururumuzu, Türk olmanın içinde buluruz" demiştir.
Elinizdeki kitapta işte bu yeni bilgi ve belgeler de kullanılmıştır. Temenni ederim ki, Atatürk'ümüze ve ailesine yönelik çirkin ve asılsız, mesnetsiz iddialar artık son bulur. Gençlerimiz o büyük insanı ve ailesini doğru bir şekilde tanıma imkanı bulurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK, değişik araştırmalarımızda da ortaya konulduğu gibi, hem baba hem de anne tarafından Türk'tür.
Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'nin ailesi Rumeli'nin fethinden sonra bölgenin Türkleştirilmesi için Anadolu'dan (Konya / Karaman civarından ) göçürülerek bugünkü Makedonya Cumhuriyeti'nin Debre şehrine bağlı "Kocacık" nahiyesine yerleştirilen Kızıl Oğuz/ Kocacık Yörükleri/ Türkmenlerinden gelmektedir. Dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi ile onun kardeşi Kızıl Mehmet Emin Efendi 1800'lü yılların başında Selanik'e göç etmişlerdir.
Atatürk'ün Annesi Zübeyde Hanım'ın soyu da yine 1466'larda Konya/ Karaman yöresinden Rumeli'ye göçürülen ve o dönemde Vodina Sancağı ( şimdi Yunanistan'ın Edessa şehri )na bağlı Sarıgöl nahiyesine yerleştirilen ve geldikleri yörenin adına izafeten Rumeli'de "Konyarlar" diye bilinen Yörük/Türkmen grubuna mensuptur. Aile sonradan Selanik yakınlarındaki Lankaza ( Langaza )'ya, oradan da Selanik'e göç etmiştir. Zübeyde Hanım 1857'de burada Dünya'ya gelmiştir. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımın babası Sofu zade Feyzullah Efendi üç kez evlenmiştir.
Atatürk'ün baba soyu; dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi, büyük amcası Kızıl Hafız Mehmet Emin Efendi ve büyük halası Nimeti tarafından günümüze kadar devam etmiştir.
Atatürk'ün şeceresinde toplam 291 kişi tespit edilebilmektedir. Bunun 184'ü Baba, 107'si Anne soyu mensubudur.
Mustafa: Ali Rıza Efendi'nin erkek kardeşi. Makbule'nin anlatımına göre Ali Rıza Efendi " küçükken kardeşi Mustafanın salıncağını sallarken onu düşürüp ölümüne sebep olmuş... Kardeşinin hatırasını yaşatmak için ağabeyime Mustafa adını koymuştur."
Ali Rıza bey'in ölümünden sonra; Annesi Zübeyde Hanım'ın Ragıp Bey ile yaptığı ikinci evliliğe tepki gösteren Mustafa Kemal'in evi terk ederek yanında kaldığı Horhor ( Horhorsu ) Mahallesi'nde oturan halası Emine hanım bu halasıdır.
Aile şeceresinden gördüğümüz kadarıyla, geniş bir aile yapısı var. Buna karşılık, Atatürk'ün akrabaları pek gündeme gelmedi. Bu durumu siz nasıl yorumluyorsunuz? şeklindeki bir başka soruya da şu şekilde cevap vermiştir: " Efendim bana göre bu sorunun iki cevabı var: Birincisi monarşik bir haneddan yerine, Cumhuriyet'i kuran ve uygulamak üzere verdiği her karar için, milleti temsil eden Meclis iradesini daima yanına almakta çok titiz davranan Atatürk'ün kendi ailesinin öne çıkmasından ve adeta başka bir tür hanedan görüntüsünden kaçınmak istediğine dair bilgimiz var. İkincisi ise, Atatürk'ün soyundan gelmiş olmanın tek başına bir övünme vesilesi olmaması gerektiğini düşündük daima. ATA'nın soy ağacında bulunmanın ilave sorumluluklar getirdiğine ' biz akrabasıyız ve ona layık olmayı başarabildik ' diyerekten ortaya çıkabilmenin, çok uzun ve ince bir yol olduğuna inanarak yetiştik.
Atatürk'ün dayısı Hasan Ağa'nın oğlu Abdurrahman Aldırma. Mevcut bilgilere göre Abdurrahman Efendi, Haydarpaşa Tren istasyon şefi idi. 1938 yılında Atatürk öldükten sonra tayini Dörtyol'a çıkımıştır. Burada uzun yıllar İstasyon Şefliği'nde Hareket Memuru olarak çalışan Abdurrahman Aldırma, emekli olduktan sonra da Dörtyol'a yerleşmiş ve orada Atatürk'ten Makbule Hanım'a kalan portakal bahçeleri ile uğraşmış, burada vefat etmiş ve burada defnedilmiştir. Abdurrahman Aldırma'nın Metin, Melih ve Mete isminde üç çocuğu bulunuyordu. Aile bugün İskenderun ve Dörtyol'da yeni kuşaklarla devam etmektedir...
Atatürk, Adana gezileri kapsamında ( özellikle Hatay meselesi nedeniyle ) Dörtyol'a üç defa gelmiştir. İlk geldiği 16 Ocak 1925'te Halk Fırkası ziayereti sonrasında Askeri Hastahane'ye geldi ve buranın ikinci katındaki balkondan bir konuşma yaptı. Bu sırada Atatürk'e bir portakal bahçesini gösteren yanındakilerden Resul Ağa, Atatürk'e " Paşam, zatıalinizin bu memlekette bir taşı toprağı olmalıdır" diyerek bahçeyi Dörtyollular adına Atatürk'e hediye etmek istedi. Cevap "peki" idi. 17 Ocak günü Dörtyol'dan Adana'ya dönerken, yanındakilere "benim Türkiye'de en sadık dostlarım Dörtyol'dadır" diyen Atatürk, "ölene kadar burada yaşaması" için kendisine bağışlanan evi ve bahçeyi kız kardeşi Makbule Hanım'a vermiştir.
''Hayatta yegâne övüncüm ve servetim Türklüktür.'' yazar/mustafa-kemal-ataturk
Atatürk'ün Saklanan Şeceresi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Belli çevreler tarafından ne kadar çok günahı alınan, iftiraya uğrayan bir adamdır büyük Atatürk. Ben de ilkgençlik yıllarımda onunla ve kıymetli anne ve babasıyla ilgili o kadar çok iftira duydum ve okudum ki; bugün bu iftiraları atanlara lanetler okuyorum... Üstelik bunlar gibi utanmaz adamlar halen fırsat bulduklarında iftira ve yalanlarına devam etme çabası içindeler. Kaç nesli bu yalanlarla zehirlediler ne yazık ki! Bu bol belgeli, küçük hacimli kitapta, Atatürk'ün hem baba tarafından hem de anne tarafından bütün soyağacı isim isim ortaya konulmuş vaziyette. Atatürk'ün dayıları ve Ali Rıza Bey tek erkek çocuk olduğu için onun amcası tarafından vefat eden ve halen berhayat olan bütün akrabaları bellidir. İhtimal ki, bir hanedan havası oluşturmamak için bunun üzerine bir hayat kurgulamamış olan Atatürk'ün yaşarken de yenge, dayı ve onların çocuklarıyla bir araya geldiği vakidir. Hatta bazı akrabalarının nişan ve düğünlerini bizzat yaptırıyor. Son günlerin popüler bir uygulaması var. Herkes e-devlete girerek 1800'lü yıllara kadar uzanan soy ağacını görebiliyor. Biz Türklerde daha öncesine ait soy bilgileri bulabilmek pek mümkün değil. Yani, Atatürk'e iftira atan o soysuzlar aslında kendi soylarını bile belli bir dönemden öteye belgeleyemezler. Ancak hiç şüpheye yer vermeyecek şekilde Türk olan Mustafa Kemal'in hem anne hem de baba tarafından bütün aile şeceresi bellidir. Bu kitap da bunun belgeleriyle doludur. Sadece Zübeyde Hanım'ın Darüşşafaka'ya yaptığı bağış metni bile tek başına yeterlidir... (Mehmet Y.)
Senelerdir olmadık itiraflarda bulundular. Selanik piçi dediler annesi hakkında hayat kadını diyecek kadar haysiyetsiz cümleler kurdular. Aslında bu tip eserler daha eski tarihlerde de yayınlandı fakat günümüz itibariyle en güncel Atatürk Şeceresi bu eser. Eldeki bilgiler ışığında gayet açık ve net bir bilgi kaynağı olmuş. Atatürk sanıldığı gibi yalnız değil oldukça köklü ve kalabalık bir sülaleye ve akraba bağlarını oldukça sıkı tutmuş olduğunu görebiliyoruz.Bu eseri dahala görmezden gelerek olmadık iftiralarda bulunmaya elbet devam edecekler fakat bizlerde o iftiraların asılsız olduğunu böyle değerli eserleri okuyarak,okutarak en azından okuduklarımızı etrafımızdakilere anlatarak engel olmaya çalışacağız. Bu konuda elbette ki bu eser de diğer eserlerde yeterli asla değiller fakat ilerisi için bu eserler altyapı olarak harika eserlerdir. Israrla öneriyorum bu eseri okumanızı ve kütüphanenizde bulundurmanızı. (Burak CAN)
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Soy Kütüğü: “Atatürk’ün Saklanan Şeceresi “ Ulu önder Gazi Mustafa Kemal’in soy ağacını resmi belgelere ve birkaç kuşaktır günümüze ulaşan akrabalarının anlatımlarına dayandıran sağlam bir kaynak kitap niteliğinde. Atatürk’ün soy konusunu bir Ağabeyimin “Atatürk’ün Dedesi Kimdir?” sorusunu sorması ile başladım konuyu irdelemeye. Çünkü bugüne kadar okuduğum kaynaklarda rastlamamıştım bu sorunun cevabını bilmiyordum. Genel hatları ile birçoğumuz vakıfız Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN hayatına. Ya soy kütüğüne kadar detaylarına? Günümüzde konu itibari ile gerek Atatürk olsun gerekse Osmanlı Hanedanı olsun yakışıksız ithamlar dolanıp duruyor ortada. Cumhuriyet ve Osmanlı konusunda çatışan kitleler lehte ve aleyhte kendi teorilerini haklı doğru çıkarma çabasında oluyorlar. Bu gibi davranışlarla ne uzuyoruz ne de kısalıyoruz. Daha çok mazimizi, geçmişten gelen bütün ecdatlarımızı yaralıyoruz. Bu konuda söylediğim şöyle bir söz vardır. “Bizim gibi bir millet yoktur ki ecdadını bu kadar çok övsün ve yine bizim kadar bir millet yoktur ki övdüğü ecdadına bu kadar çok sövsün!” Neyse gelelim konuya Atatürk’ün soy kütüğüne göre baba tarafından dedesi “ Kızıl Hazfız Ahmet Efendi’dir. Anne tarafından dedesi ise ‘Sofu Zade Feyzullah Efendi’dir.” Kitapta yer alan belgeler incelendiği zaman görülecektir ki dört – beş kuşak soy ağacı çıkarılabilmektedir. Her iki soy kolu da Konya Yörük Türkmenlerden gelmektedir. Baba soyu Kızıl Oğuz/ Kocacık Yörükleri/ Anne soyu ise; Konyarlar olarak bilinen Yörük Türkmen grubuna mensuptur. Rumeli’nin fethinden sonra bölgenin Türkleştirilmesi için Selanik ve Langaza bölgelerine yerleştirilmiştir. Atatürk’ün günümüzde yaşayan akrabaları vardır. Bu akrabaların bir kısmı bugün, benimde doğduğum şehir olan Hatay’ın Dörtyol ve İskenderun ilçelerinde ikamet etmektedir. Kitapta yer alan bazı belgelerin fotoğraflarını da sizlerele paylaşmak istedim buyrun... https://resmim.net/f/rhYPlO.jpg https://resmim.net/f/N3qDA9.jpg https://resmim.net/f/iMPU90.jpg https://resmim.net/f/dyngu7.jpg https://resmim.net/f/DF5wQj.jpg https://resmim.net/f/IOrRTY.jpg https://resmim.net/f/BLmCxQ.jpg https://resmim.net/f/vmaUUn.jpg https://resmim.net/f/FrAgdO.jpg (Mehmet Cuma ÖZTÜRK)
Atatürk'ün Saklanan Şeceresi PDF indirme linki var mı?
Ali Güler - Atatürk'ün Saklanan Şeceresi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atatürk'ün Saklanan Şeceresi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ali Güler Kimdir?
İlk ve orta öğrenimini Karaman'da yaptı. 1979 yılında Karaman Lisesi'nden mezun oldu ve 1980 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek öğrenimini, 1984 yılında bitirdi. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde 1984 yılında başladığı Yüksek Lisans eğitimini, "İstanbul'daki Rum-Yunan Teşkilat ve Cemiyetleri (30 Ekim 1918 - 16 Mart 1920)" isimli çalışmasıyla 1986 yılında tamamladı. Aynı Enstitüde 1986 yılında başladığı Doktora eğitimini, "Türkiye'deki Gayrimüslimlerin Yirminci Yüzyıl Başlarında Sosyo-Ekonomik Durumları (1900-1918)" isimli çalışması ile 1993 yılında bitirdi.
Aynı fakültede okurken 1982 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda askeri öğrenci oldu. 5 Ağustos 1988 - 5 Ağustos 2002 tarihleri arasında 14 yıl Kara Harp Okulu'nda Atatürkçülük ve Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi öğretim elemanı olarak çalıştı. 5 Ağustos 2002 - 6 Ağustos 2004 tarihleri arasında Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi Komutanlığı görevini yürüttü. 23 Ağustos 2004 tarihinde başladığı İstanbul'un Harbiye semtindeki Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı Müze Kısım Amirliği görevini bir yıl yürüttü. Dr. Öğ. Albay rütbesinde iken, 3 Ekim 2005 tarihinde kendi isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli oldu.
1988 yılından beri Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Türk Askeri Tarih Komisyonu asli üyesi, 10 Şubat 2000 tarihinden beri Türk Silahlı Kuvvetleri Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi (ATAREM) Genel Kurul üyesi, 15 Haziran 2000 tarihinden beri Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Haberleşme üyesidir. Türkiye'deki Gayrimüslimler (Rumlar, Ermeniler, Yahudiler), Türk-Yunan İlişkileri, Atatürk, Atatürkçülük ve Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi alanlarında eser sahibi olup, bu konularla ilgili makaleleri çeşitli akademik ve askeri dergilerde yayınlandı. Başta, Genelkurmay Başkanlığı'nın düzenlediği "Askeri Tarih Seminerleri" olmak üzere birçok bilimsel toplantıya davetli veya görevli olarak katıldı ve bu toplantılarda bilimsel bildiriler sundu. 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde MHP'den Karaman 1. sıra Milletvekili adayı olarak gösterilmiştir ve seçilememiştir. Şu anda Berikan Yayınevi'nin yayın danışmanlığını yürütmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin başdanışmanıdır.
Türkgün Gazetesi'nde yazarlık yapmaktadır.[3] Milliyetçi Hareket Partisi'nin 21 Mart 2015 tarihinde yapılan 11. Olağan Genel Kurulunda Merkez Yönetim Kurulu üyesi olarak seçildi.
Ali Güler Kitapları - Eserleri
Dehanın Kodları
Türk'ün Unutulan Yemini Misak-ı Milli
Atatürk ve İslam
Atatürk'ün Saklanan Şeceresi
Sarı Mustafa'm
Asya'nın Efendileri - Türk'ün Tarihi 1
Kazım Karabekir "Emrinizdeyim Paşam"
Sarı Paşa - İnsan Atatürk
Kurtuluş'tan Kuruluş'a Atatürk
Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak
Benim Ailem
Kartalın Pençesinde - Türk'ün Tarihi 2
Bin Yıllık Hesaplaşma Lozan
Sonsuza Yolculuk
Cumhuriyetin Faziletinde - Türk'ün Tarihi 4
Hilalin Gölgesinde - Türk'ün Tarihi 3
Askeri Öğrenci Mustafa Kemal'in Notları
Bilinmeyen Atatürk ve Milli Mücadele
Atatürk ve Beytülmal
Milletin Sinesinde Atatürk ve Anıtkabir |